-
1 zarar
zarar Schaden m, Verlust m;zarar çekmek Schaden erleiden;zarar etmek Verluste erleiden;-e zarar gelmek es entsteht ein Schaden an D;zarar getirmek Schaden stiften;-den zarar görmek Schaden erleiden durch A, betroffen werden von D;zarar verici schädlich;-e zarar vermek Schaden zufügen D;zarara uğramak Schaden erleiden;zararda olmak ÖKON ein Defizit haben;-in -e zararı dokunmak jemandem Schaden zufügen;-in zararı olmamak v/unp es entsteht kein Schaden;zararı yok das schadet nichts, das macht nichts -
2 yanmak
vi1) brennensütten ağzı yanan yoğurdu üfleyerek yer ( prov) gebranntes Kind scheut das Feuer3) verbrennenbunu öğrenirse yandık wenn er das erfährt, sind wir geliefert
См. также в других словарях:
zarara uğramak — 1) kötü bir durumla karşılaşmak 2) parasal kayba uğramak … Çağatay Osmanlı Sözlük
zarar çekmek — zarara uğramak … Çağatay Osmanlı Sözlük
mağdur olmak — zarara uğramak … Çağatay Osmanlı Sözlük
dokunca görmek — zarara uğramak, harap olmak Yangın çıkıp da okul büyük ölçüde dokunca görünce Galatasaray Lisesi buraya taşınmıştır. S. Birsel … Çağatay Osmanlı Sözlük
zarar — is., Ar. żarar Bir şeyin, bir olayın yol açtığı çıkar kaybı veya olumsuz, kötü sonuç, dokunca, ziyan, mazarrat Aldığı günlerde iyi para getiren oteli zararla kapatmaya başlamışlar. M. Ş. Esendal Birleşik Sözler akıllara zarar akla zarar manevi… … Çağatay Osmanlı Sözlük
halel gelmek — bozulmak, zarara uğramak İsterdim ki saçlarının rengine, dişlerinin parıltısına ve gözlerinin güzelliğine halel gelmemiş olsun. Y. K. Karaosmanoğlu … Çağatay Osmanlı Sözlük
hisse almak — 1) zarara uğramak İstanbul kahvelerinde bu sıkıntıdan en büyük hisseyi alan sanatkârlarımızdandır. B. R. Eyuboğlu 2) ders çıkarmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
ökseye basmak — dikkatsizlik ederek zarara uğramak veya yanılmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
tepesi aşağı gitmek — işleri bozulup büyük zarara uğramak … Çağatay Osmanlı Sözlük
ziyan etmek — 1) yersiz, boş yere harcamak Ah budala kız, gençliğinin kıymetini bilmiyorsun, güzelliğini ziyan ediyorsun. S. M. Alus 2) zarara uğramak … Çağatay Osmanlı Sözlük
entrikaya kurban gitmek — bir hileli, dalavereli iş sonunda zarara uğramak İşi bu kadar sağlama almış olduğu hâlde, dışarıda entrikaya kurban gidiyormuşçasına ağlamaklı... H. Taner … Çağatay Osmanlı Sözlük